“Hiçbir şey görmüyorum. Demiştim sana el fenerini alalım diye.”
“Doğru, bu şekilde göremezler bizi. Sus da yürü!”
“Neden şu işi gündüz yapmıyoruz sanki. Gece vakti başımıza bir şey gelse hiç kimsenin haberi olmayacak.”
“Arnold, bu kadar aptal olmak için çok çaba sarf ediyor olmalısın. Birisi görmeden şu işi halledelim de gidelim. Ellerim buz tuttu zaten.”
Wilhelm ve Arnold her zaman olduğu gibi mesailerine yine zifiri karanlıkta başladılar. Etrafta ne bir ışık ne de ses vardı. Hava öylesine soğuktu ki, yerde on dakika yatsanız zatürree olmanız işten bile değildi. Kar yağmamıştı henüz ancak eli kulağında olduğu belliydi. Buz gibi bir hava ve kesif kar kokusu kendisini derinden derine hissettiriyordu. Ağaçlar, taş uykusuna dalalı iki haftayı biraz geçmişti ve artık doğa, yavrusunu uyutan bir anne gibi onların üzerini örtmeye hazırlanıyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder